Gazi Üniversitesi, üniversite öğrencilerinin profilini çıkartmak için yaptığı geniş araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaştı.
Gazi Üniversitesi Öğrenci Danışma Merkezi’nin 34 bin öğrenci ile yaptığı görüşme sonucunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı;- Öğrencilerin %63.66’lık kısmı kent kökenli %36.34’lük kısmı ise taşra kökenli. Üniversiteye kayıt yaptıran öğrenciler arasında yapılan cinsiyet araştırmasında, kız öğrenciler batı'dan erkek öğrenciler doğu'dan geliyor.- Öğrenciler eğitim durumu düşük ebeveynlere sahipler. Özellikle anne-baba eğitim durumları ilköğretim düzeyinde olduğu görülüyor.Baba eğitim düzeyi %31.57 iken ilkokul mezuniyet oranı anne eğitim düzeyi ise %47.33. Öğrenci ebeveynlerinin eğitim durumlarında görülen bu durum, genel öğrenci profilinin toplumun daha çok alt tabakasını, bir ölçüde de orta tabakasını oluşturan nüfus kesitiyle kesiştiği ortaya çıkıyor.
ÖĞRENCİLERİN YARISINDAN FAZLASI 300 YTL VE ALTINDA HARÇLIKLA GEÇİNİYOR- Gazi Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin aile aylı gelirlerinin %30.40 700-1000 YTL ve %28.29 450-700 YTL arasında değişiyor. - Üniversite öğrencilerinin %90’lık bölümünün herhangi bir işte çalışmadığı, gelirlerini ailelerinden ve burslardan karşılıyor. - Ağırlıklı olarak düşük eğitim düzeyli ve kır kökenli ailelerden gelen gençlerin, yüksek eğitim düzeyli ve kentli ailelerden gelen gençlere göre yönlendirilmelere çok daha açık olduğu görülüyor. Öğrencilerin geldikleri ortam sebebiyle de yeni ortama ayak uydurabilmek için çevresindekileri taklit ettikleri, çevresinden esinlenerek etki altında kaldıkları görülüyor.- Öğrencilerin elde ettikleri gelir aileleri ile paralellik gösteriyor. Orta ve alt gelir guruplarından gelen öğrenciler, ailelerin kendilerine ayırdıkları bütçe çerçevesinde üniversite yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Öğrencilerin; aileleri gibi harcamalarını kısıtlı yaptıkları, ancak sınırlı yaşamın öğrencileri mutsuz etmediği görülüyor. Üstelik öğrenciler arasında gençlerin çoğu zaman içinde bulundukları zorlukları dışa vurmayı onursuzluk olarak algıladıkları, dolayısıyla da hoşnutsuzluklarını belirtmedikleri görülüyor.
EN POPÜLER KİTLE İLETİŞİM ARACI TELEVİZYON
- Öğrenciler arasında en popüler kitle iletişim aracı televizyon. Televizyondan sonra radyo ikinci sırada yer alıyor. Üniversite öğrencilerinin gazete okuma alışkanlığı ise %93. Öğrencilerin tercih ettikleri televizyon programları arasında haber ve tartışma programları ilk sırada yer alıyor. Televizyonda sinema ikinci, yerli diziler ise üçüncü sırada yer alıyor. - Öğrencilerin %24.94 lük oranı sinemaya hiç gitmiyor. Ayda bir gidenlerin oranı ise %37.22. Özellikle tiyatro, opera ve baleye gitme oranı ise neredeyse yok gibi. Öğrencilerin %72’si bu tür kültürel aktivitelere hiç katılmıyor. - Son yıllarda kullanımı oldukça yaygınlaşan internete erişim olanağında ekonomik etkenlerle orantılı olarak değişkenlik gösteriyor. Harçlığı belirli düzeyde kalan öğrenciler internete yeteri kadar para ayıramadığından internet öğrenciler arasında ancak temel ihtiyaçlar çerçevesinde kullanılıyor.
ÖĞRENCİLERİN %38.43'NÜN BABASI EMEKLİ %75.2’SİNİN ANNESİ EV HANIMI - Bir çok öğrencinin annesinin ev hanımı olduğu, bu sebeple kamusal yaşamdan uzak kalmaları sebebiyle toplumdaki sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklere ya hiç katılmadıkları ya da sınırlı düzeyde katıldıkları görülüyor. Annelerin toplumsal ve kültürel alandaki bu edilgen durumları ve kamusal alandan uzak kalışları onlar tarafından yetiştirilen öğrencilerin de üzerinde olumsuz etki yaptığı görülüyor. Öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarından, sinema, tiyatro gibi sanatsal etkinliklere katılımlarında, tercih ettikleri müzik türlerinde vs. pek çok sosyo-kültürel etkinlik alanında istenmeyen etkileri olduğu görülüyor. - Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin ağırlıklı olarak Türkiye’nin Orta Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç BatıAnadolu bölgelerinden geldikleri ve daha çok kır kökenli oldukları saptanmış.- Üniversitede öğrenim gören ve gelir düzeyi düşük öğrencilerin daha çok Türkiye’nin doğu illerinde, yüksek gelirden gelen öğrencilerin ise Akdeniz, Trakya ve Orta Karadeniz bölgelerinde yaşadıkları belirlenmiştir.
REKTÖR YAMAÇ : BU ÇOCUKLARI İYİ YERLERE GETİRMEK ZORUNDAYIZ
Yapılan araştırma üzerine bir açıklama yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, araştırmanın çarpıcı sonuçlar çıkardığının altını çizerek “görüyoruz ki üniversite öğrencilerimizin yarıdan fazlası düşük gelirli ailelerin çocukları. Buna göre harçlık düzeyleri de düşük. Üniversite yönetimi olarak bu bilinçten hareketle biz öğrencilerimize çeşitli imkanlar sağlıyoruz. Kendi bünyemizde oluşturduğumuz spor merkezleri, sosyal ve kültürel alanlarla öğrencilerine etkin sosyo-kültürel ortamlar oluşturmaya çalışıyoruz. Ayrıca Gazi Üniversitesi olarak öğrencilerimize aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın çeşitli biçimlerde burs sağlamak, ücret karşılığı olarak üniversitenin çeşitli birimlerinde yarı zamanlı çalıştırarak harçlıklarını çıkarmalarına katkıda bulunmak gibi çabaları da her geçen gün artırarak sürdürmekteyiz” dedi. Ülke geleceği için bu öğrencileri iyi yerlere getirmek mecburiyetinde hissettiklerine ve bunun için de devlet üniversitelerinin önemli yere sahip olduğuna dikkat çeken Yamaç, “Biliyoruz ki bunlar bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz ve onlarla biçimlenecek gelecek her birimizin geleceği, bu toplumun geleceği, bu ülkenin yarınlarıdır. Onları biz nasıl ve hangi olanaklarla biçimlendirirsek onlar da bizim geleceğimizi öyle biçimlendirirler. Geleceğe güvenle bakmak için öncelikle onların bugünlerini güven altına almamız gerekiyor. Eğer biz bunu yapmazsak, üniversite olarak, bu sorumluluğu üstlenmezsek buna istekli ve meraklı çevreler onları sahiplenir ve kendi amaçları doğrultusunda kullanabilirler. Gençlerimizi aydınlık yarınlara güvenle taşımak için her açıdan onlara sahip çıkmamız bir zorunluluktur” diyerek sözlerini noktaladı.
http://www.hurriyet.com.tr/Gazi Üniversitesi Öğrenci Danışma Merkezi’nin 34 bin öğrenci ile yaptığı görüşme sonucunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı;- Öğrencilerin %63.66’lık kısmı kent kökenli %36.34’lük kısmı ise taşra kökenli. Üniversiteye kayıt yaptıran öğrenciler arasında yapılan cinsiyet araştırmasında, kız öğrenciler batı'dan erkek öğrenciler doğu'dan geliyor.- Öğrenciler eğitim durumu düşük ebeveynlere sahipler. Özellikle anne-baba eğitim durumları ilköğretim düzeyinde olduğu görülüyor.Baba eğitim düzeyi %31.57 iken ilkokul mezuniyet oranı anne eğitim düzeyi ise %47.33. Öğrenci ebeveynlerinin eğitim durumlarında görülen bu durum, genel öğrenci profilinin toplumun daha çok alt tabakasını, bir ölçüde de orta tabakasını oluşturan nüfus kesitiyle kesiştiği ortaya çıkıyor.
ÖĞRENCİLERİN YARISINDAN FAZLASI 300 YTL VE ALTINDA HARÇLIKLA GEÇİNİYOR- Gazi Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin aile aylı gelirlerinin %30.40 700-1000 YTL ve %28.29 450-700 YTL arasında değişiyor. - Üniversite öğrencilerinin %90’lık bölümünün herhangi bir işte çalışmadığı, gelirlerini ailelerinden ve burslardan karşılıyor. - Ağırlıklı olarak düşük eğitim düzeyli ve kır kökenli ailelerden gelen gençlerin, yüksek eğitim düzeyli ve kentli ailelerden gelen gençlere göre yönlendirilmelere çok daha açık olduğu görülüyor. Öğrencilerin geldikleri ortam sebebiyle de yeni ortama ayak uydurabilmek için çevresindekileri taklit ettikleri, çevresinden esinlenerek etki altında kaldıkları görülüyor.- Öğrencilerin elde ettikleri gelir aileleri ile paralellik gösteriyor. Orta ve alt gelir guruplarından gelen öğrenciler, ailelerin kendilerine ayırdıkları bütçe çerçevesinde üniversite yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Öğrencilerin; aileleri gibi harcamalarını kısıtlı yaptıkları, ancak sınırlı yaşamın öğrencileri mutsuz etmediği görülüyor. Üstelik öğrenciler arasında gençlerin çoğu zaman içinde bulundukları zorlukları dışa vurmayı onursuzluk olarak algıladıkları, dolayısıyla da hoşnutsuzluklarını belirtmedikleri görülüyor.
EN POPÜLER KİTLE İLETİŞİM ARACI TELEVİZYON
- Öğrenciler arasında en popüler kitle iletişim aracı televizyon. Televizyondan sonra radyo ikinci sırada yer alıyor. Üniversite öğrencilerinin gazete okuma alışkanlığı ise %93. Öğrencilerin tercih ettikleri televizyon programları arasında haber ve tartışma programları ilk sırada yer alıyor. Televizyonda sinema ikinci, yerli diziler ise üçüncü sırada yer alıyor. - Öğrencilerin %24.94 lük oranı sinemaya hiç gitmiyor. Ayda bir gidenlerin oranı ise %37.22. Özellikle tiyatro, opera ve baleye gitme oranı ise neredeyse yok gibi. Öğrencilerin %72’si bu tür kültürel aktivitelere hiç katılmıyor. - Son yıllarda kullanımı oldukça yaygınlaşan internete erişim olanağında ekonomik etkenlerle orantılı olarak değişkenlik gösteriyor. Harçlığı belirli düzeyde kalan öğrenciler internete yeteri kadar para ayıramadığından internet öğrenciler arasında ancak temel ihtiyaçlar çerçevesinde kullanılıyor.
ÖĞRENCİLERİN %38.43'NÜN BABASI EMEKLİ %75.2’SİNİN ANNESİ EV HANIMI - Bir çok öğrencinin annesinin ev hanımı olduğu, bu sebeple kamusal yaşamdan uzak kalmaları sebebiyle toplumdaki sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklere ya hiç katılmadıkları ya da sınırlı düzeyde katıldıkları görülüyor. Annelerin toplumsal ve kültürel alandaki bu edilgen durumları ve kamusal alandan uzak kalışları onlar tarafından yetiştirilen öğrencilerin de üzerinde olumsuz etki yaptığı görülüyor. Öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarından, sinema, tiyatro gibi sanatsal etkinliklere katılımlarında, tercih ettikleri müzik türlerinde vs. pek çok sosyo-kültürel etkinlik alanında istenmeyen etkileri olduğu görülüyor. - Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin ağırlıklı olarak Türkiye’nin Orta Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç BatıAnadolu bölgelerinden geldikleri ve daha çok kır kökenli oldukları saptanmış.- Üniversitede öğrenim gören ve gelir düzeyi düşük öğrencilerin daha çok Türkiye’nin doğu illerinde, yüksek gelirden gelen öğrencilerin ise Akdeniz, Trakya ve Orta Karadeniz bölgelerinde yaşadıkları belirlenmiştir.
REKTÖR YAMAÇ : BU ÇOCUKLARI İYİ YERLERE GETİRMEK ZORUNDAYIZ
Yapılan araştırma üzerine bir açıklama yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, araştırmanın çarpıcı sonuçlar çıkardığının altını çizerek “görüyoruz ki üniversite öğrencilerimizin yarıdan fazlası düşük gelirli ailelerin çocukları. Buna göre harçlık düzeyleri de düşük. Üniversite yönetimi olarak bu bilinçten hareketle biz öğrencilerimize çeşitli imkanlar sağlıyoruz. Kendi bünyemizde oluşturduğumuz spor merkezleri, sosyal ve kültürel alanlarla öğrencilerine etkin sosyo-kültürel ortamlar oluşturmaya çalışıyoruz. Ayrıca Gazi Üniversitesi olarak öğrencilerimize aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın çeşitli biçimlerde burs sağlamak, ücret karşılığı olarak üniversitenin çeşitli birimlerinde yarı zamanlı çalıştırarak harçlıklarını çıkarmalarına katkıda bulunmak gibi çabaları da her geçen gün artırarak sürdürmekteyiz” dedi. Ülke geleceği için bu öğrencileri iyi yerlere getirmek mecburiyetinde hissettiklerine ve bunun için de devlet üniversitelerinin önemli yere sahip olduğuna dikkat çeken Yamaç, “Biliyoruz ki bunlar bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz ve onlarla biçimlenecek gelecek her birimizin geleceği, bu toplumun geleceği, bu ülkenin yarınlarıdır. Onları biz nasıl ve hangi olanaklarla biçimlendirirsek onlar da bizim geleceğimizi öyle biçimlendirirler. Geleceğe güvenle bakmak için öncelikle onların bugünlerini güven altına almamız gerekiyor. Eğer biz bunu yapmazsak, üniversite olarak, bu sorumluluğu üstlenmezsek buna istekli ve meraklı çevreler onları sahiplenir ve kendi amaçları doğrultusunda kullanabilirler. Gençlerimizi aydınlık yarınlara güvenle taşımak için her açıdan onlara sahip çıkmamız bir zorunluluktur” diyerek sözlerini noktaladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder